1960'ların İsveç'inde, genç Clark Olofsson suç dünyasına göz kırpar. Hırsızlık ve dolandırıcılıkla başlayan hayatı, kısa sürede karizmatik bir soyguncuya dönüşmesine neden olur. Clark, yalanları ve manipülasyon yeteneğiyle herkesi etkisi altına alırken, polisle kedi-fare oyununa başlar. Banka soygunları, hapishaneden kaçışlar ve baştan çıkarıcı kadınlarla dolu bu hızlı hayat, onu hem bir efsane hem de bir numaralı halk düşmanı yapar. Ancak, Clark'ın iç dünyasında yatan karanlık sırlar ve çocukluk travmaları, bu parlak imajın altında giderek daha fazla belirginleşir. İlk bölüm, Clark'ın suç hayatına adım atışını ve "Stockholm Sendromu"nun doğuşuna giden yolda attığı ilk adımları gözler önüne seriyor. Acaba Clark, kendi yarattığı bu karmaşadan sıyrılabilecek mi?
Yorumlar (0)